65+ Yaşlı Hakları Derneği, belediye başkan adaylarına somut hedefleri içeren “Yaş Dostu Kent Sözleşmesi”ni imzalama çağrısında bulundu.
Dernekten yapılan açıklamada, Türkiye’nin hızla yaşlandığı, 65 yaş ve üstü insanların genel nüfus içindeki oranının yüzde 10’u geçtiği ve bu oranın gelecek yıllarda hızla artacağı ifade edildi.
Seçmenler arasında yaşlı ve yaşlanmakta olanların oranının çok daha yüksek olduğuna dikkati çekilen açıklamada, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) verilerine göre, her 5 seçmenden birinin 60 yaş ve üzerinde olduğu aktarıldı.
Açıklamada, 65+ Yaşlı Hakları Derneğinin yıllardır çok sayıda belediye ile yürüttüğü çalışmalar, sahada gerçekleştirdiği taramalar, uzman ve akademisyenleri bir araya getirdiği atölyelerden hareketle belediye yönetimine aday olan siyasetçilerin, faaliyet planlarına alabileceği bir dizi somut hedefi içeren “Yaş Dostu Kent Sözleşmesi” oluşturduğu bildirildi.
Yaşlılar için hizmet üretmenin artık siyasetçiler için de öncelik kazandığı vurgulanan açıklamada, “Bu amaçla, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde aday olan siyasetçileri Yaş Dostu Kent Sözleşmesi’ni imzalamaya çağırıyoruz.” denildi.
Belediyenin, DSÖ’nün “Yaş Dostu Kentler Ağı”na üye olabilmesi hedefleniyor
Açıklamada, sözleşmede hedeflerin 2 ila 5 yıllık vadeye göre ayrıldığı belirtilerek, şu bilgilere yer verildi:
“İki yıllık vadede, ağırlıkla belediyenin kendi içinde yapacağı, yaşlılık konusunda farkındalık ve bilinç oluşturma eğitimleri, belediye birimleriyle ilgili temel düzenlemeler var. Ayrıca yasal bir hak olan ücretsiz toplu taşımanın güvence altına alınması da kapsanıyor. Beş yıllık vadede ise daha kapsamlı planlama ve bütçeleme gereken hedefler var. Belediyenin en az bir tam donanımlı ve uzman personelli yaşlı yaşam merkezi kurması, bu hedeflerin başında geliyor. Ayrıca, kendi yaşlısına bakan kişilere, her hafta en az yarım gün serbest kalabilecekleri şekilde bir destek programı başlatılması öngörülüyor. 65+ Yaşlı Hakları Derneği, bu sözleşmeyle 5 yıllık dönemin sonunda belediyelerin yaşlı hemşerileri için hak temelli hizmet anlayışı geliştirmesini, yaşlıları muhtaç değil hak sahibi bireyler olarak görmesini, karar verme süreçlerine dahil etmesini hedefliyor.”
Bu hedeflerin amacına değinilen açıklamada, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) oluşturduğu “Yaş Dostu Kentler Ağı”na belediyenin üye olabilecek duruma gelmesinin nihai hedef olduğu kaydedildi.
“Yaş Dostu Kent Sözleşmesi” neler içeriyor?
Sözleşmeden kısa başlıklara da yer verilen açıklamada, 2 yıllık vadede hedeflenenler şöyle aktarıldı:
“Yaşlılar için tek noktada çözüm. Çağrı merkezinde yaşlılar için özel düzenleme. Yalnız yaşayan yaşlılar için ‘Alarm Butonu’ uygulaması. Belediye bünyesinde; çalışanlar için yaşlı farkındalık eğitimleri, yaşlılara yönelik şiddet, ihmal, istismar ve sömürüye karşı bilinç oluşturma, yetkinlik belirleme, kurum içi eğitim, uzman istihdamı, yaşlıların beklentilerini karşılayacak erişebilecekleri gündelik kurslar, yaşlıları ayrıştırmayan sosyal ve kültürel faaliyetler, yalnız yaşayan yaşlıların konutlarını güvenli ve yaşlı dostu hale getirmek. Yaşlılar için engelsiz, erişilebilir kullanım alanları, ücretsiz toplu ulaşım güvencesi.”
Açıklamada, 5 yıllık hedefler ise şu şekilde sıralandı:
“En az bir tam donanımlı yaşlı yaşam merkezi, kendi yaşlısına bakanlara destek programı ve gönüllü gençlerle yaşlılar için kuşaklararası program. Yaşlılar için dijital uçurumu kapatmak. Yaşlıların hizmet ve tesislere ulaşımını kolaylaştıracak ek araçlar. Yaşlı hemşerilerimizin karar alma süreçlerine katılmalarını sağlayacak kurumsal çözümler. Yaşlıların kent bilincini canlı tutabilmek için kent belleğini korumak. Stratejik planda kapsama, bütçede kaynak. DSÖ Yaş Dostu Kentler ağına üyelik başvurusu.”
“Yaşlılara hizmet götürmeyi, haklarını kullanmalarını sağlamanın aracı olarak görmeliyiz”
Açıklamada görüşlerine yer verilen 65+ Yaşlı Hakları Derneği Başkanı Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu, yaşlılar için hizmet üretmenin siyasetçiler için de öncelik kazandığını, ancak yaşlılığı bir sorun yumağı olarak görmenin hata olacağını ifade etti.
Prof. Dr. Kazancıoğlu, “Yaşlılığı, yaşamın doğal evresi olarak kabul etmemiz, yaşlılara hizmet götürmeyi bir iyilik ve yardımseverlik tercihi olmanın ötesinde insan olmaktan gelen tüm haklarını kullanmalarını sağlamanın aracı olarak görmemiz gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.